Vicdansızlık Gündemimiz!

Vicdansızlık Gündemimiz!

Ülkemizde, insanı dehşete düşüren o kadar vahşi ve vicdan sızlatan gündemler var ki, yanı sıra CHP içinde yaşanan iç kavga, AKP iktidarının otokritik uygulamalarının değirmenine su taşımaktır.

CHP’liler olmak üzere, sistem içinde muhalefet olarak kendini tanımlayanlar sayesinde, AKP iktidarının roma senotosunu anımsatan diktatöryel politikaları toplumda geri dönülmez bir cinnet hali yaşanması şeklinde karşılık buluyor.

Başta derin ekonomik kriz ve o krizin yarattığı derin yoksulluk…

Bu sosyal travmanın toplumsal cinneti tetiklediğini; intiharlar, aile içi cinayetler, kadın ve çocuk cinayetleri ayan beyan bizlere gösteriyor.

Daha birkaç gün önce bütün Türkiye’yi üzen bir yandan duyarlı vicdanları sorgulamaya iten bir olay yaşandı. İzmir’de, derin yoksulluğun bariz örneklerinde biri olarak, insani yaşama uygun olmayan bir evde, en büyüğü 5 yaşında olan 5 çocuğumuz elektrikli sobadan çıkan yangın sonucu yaşamlarını yittirdiler.

AKP’li Özlem Zengin, yarattıkları derin yoksulluğu unutarak, “her şey paramı” diyerek vicdanlarımızı sızlatan durumu adeta sıradanlaştırarak, gerçekten bir vicdansızlık örneği sergiledi. Siyasiler şunu unutuyor. Söylemlerine dikkat etmeliler. Karşıdan nasıl anlaşılır diye düşünerek, nerede, hangi anlamda, hangi manada, hangi duygu ile diye özenle seçerek sunmalılar fikirlerini kelimelere dökerken.

HALK İRADESİ GASP EDİLMİŞTİR

Diğer Taraftan, CHP’li Esenyurt Belediyesi, DEM Parti Mardin Büyükşehir, Batman, Halfeti belediyelerine kayyum atamaları karşısında, CHP ve DEM Partililer dışında, yüksek desibelden ses yükselten bir muhalefet göremedik.

Halkoylarıyla seçilen belediye başkanlarının görevden el çektirilmesi, halkın sandık iradesini gasp etmektir. Hakkı gasp edilen halkın tepkisinin pasif olması garipsenecek bir durum.

Böylesi bir durumu kanıksamanın, bir süre sonra biat kültürü ve teslimiyeti de beraberinde getireceği bilinmelidir.

CHP öncülüğünde toplumsal muhalefet el yükseltmek yerine, AKP ’inin anti “Otoriteryen demokrasi” uygulamalarına karşı güçlü bir şekilde omuz omuza ses yükseltmelidir. Derin yoksulluğa ve toplumsal cinnete karşı CHP normalleşmek yerine daha radikal bir muhalefet sergilemelidir.

İKTİDARDAN KOMİK ATAKLAR

Asgari ücret ve emeklilikle ilgili zam öncesi, CHP’li milletvekillerinin ve parti meclisi üyelerinin, 81 ilde çarşı pazar dolaşarak yurttaşın sorunlarını dinlemesi, iktidara giden yolda güven vermeleri gerekir.

Ülke her anlamda yangın yerine dönmüşken, vicdansızlığı sürekli gündemde tutan bir iktidar ve ortağı MHP çok komik ataklar yapıyor.

Önce mecliste DEM Parti grubuyla tokalaşma, ardından Abdullah Öcalan’ı meclise davet edip “PKK’nın silah bırakması çağrısı” yapmasını istemek, gerçekten çok komik olduğu gibi, bu durum, ülke halkının belleğiyle dalga geçmek vicdansızlığı değil de nedir?

Bu ülkenin önceliği, ne anayasa değişikliği ne de samimi olmayan Kürt siyasetçilerine barış eli uzatmaktır.

Bu ülkenin önceliği, tüm hızıyla devam eden bir türlü sonu gelmeyen önlenemeyen kadın cinayetleridir. Toplum ahlakı yozlaşmıştır. Aile birliği kavramı yeniden güncellenmelidir. Kadının, annenin ailede ki rolü yeniden hatırlatılmalıdır insanımıza.

Bu ülkenin önceliği, derin yoksulluğun yarattığı cinnet hali ile intihar eden veya cinayet işleyen yurttaşlarımızı cinnet halinden kurtarmaktır.

Bu ülkenin önceliği, çağdaş laik demokratik eğitime uygun bir Milli Eğitim Bakanı’dır.

Bu ülkenin önceliği, AKP iktidarından ve onun politikalarından kurtulmak ve yeni bir sayfa açmaktır ki ilk seçimde halk artık dur demeyi bilecektir.

“Not olarak düşüyorum. CHP ivedilikle, genelden yerele, içlerine sızmış olan trollerden, İrlandalılardan kurtulmalı.”