Bursa Büyükşehir Meclis Toplantısında İnanç Provokasyonu!
Dün, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Toplantısına katıldım. Genelde belediye meclisi toplantılarına gitmem, özellikle her belediye meclisi toplantılarına katılan arkadaşlarımız var. Kimi kent gündemini takip ederken, kimileri başkanlarla samimi olmak için katılırlar! Gerisini söylememe gerek yok, anlayanlar anladı.
Tabi meclisin esas gündemi yerel yönetimlere dair konular olmalı elbette. Meclisin asli görevi kent sorunlarına ilişkin çözümler üretmek olması gerekirken, hiçte alakası olmayan hassas konular tartışma gündemine getiriliyor. Örneğin, dün gerçekleşen Bursa Büyükşehir Meclis toplantısında, AK Parti meclis üyesi Ali Sait Ademoğlu ortamı geren provokatif bir konuşmayla, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in inancını sorgulamak gibi hiç hoş olmayan bir davranış içerisinde oldu.
ADEMOĞLU'NA AYAR BOZBEY’DEN
Ademoğlu’nun şık olmayan konuşmasına karşı ise, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey sert bir şekilde cevap verdi.
Başkan Bozbey, “Milletin seçtiği bu makama saygı duymayı öğreneceğiz. Eleştiri haktır, ama provokasyona müsaade etmiyoruz. Kimse kimseyi inancıyla sorgulayamaz. Hiç kimse, ne benim, ne arkadaşlarımızın milli ve manevi değerlere aykırı davranacağı hissine kapılmasın. Asla! yaşamım boyunca yapmadım. Arkadaşlarımın da yaşamı boyunca yapmadığına eminim. Bursa’da yıllar sonra milli ve manevi bayramlar büyük coşkuyla kutlandı. Hiç kimsenin inancı kilogramla tartılamaz. Tartılmayan bir tek şey varsa o da inançtır. Benim yaşamımı birçok insan bilir. Ben Özlüce’liyim. Mustafa Bozbey’in ne olduğunu herkes bilir. Sen kimsin ki, benim inancımı ve arkadaşlarımın inancını sorguluyorsun” dedi.
MECLİSTE GÜNDEM ÖTESİ
AK Parti meclis üyesi Ali Sait Ademoğlu, tarihten bir haber olduğunu yaptığı konuşma ile gösterdi.
Camilerin ahır mevzusu, 2. Dünya savaşı döneminde geçer. Hitler faşizminin izlediği yayılmacı savaş politikası karşısında, olası işgale karşı bazı önlemler alınması gerekiyor. O dönemde 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü, tarihi bazı camilerin önüne muhafızlar diker ve bu camilere, zarar görmemesi için müzelerdeki kutsal emanetler taşınır. İsmet Paşa, kutsal görülen mekanlara saldırı olmayacağı savıyla böylesi bir girişimde bulunur. Cami etrafında bulunan süvari atları nedeniyle, laik çağdaş Cumhuriyet düşmanları, 70 yıldır CHP camileri ahır yaptı kara propagandası yapıyor. Uygulamanın doğruluğu-gerekçeleri demokratik platformlarda tartışılabilir elbette. Bu durum, hukuka aykırı ve millî iradeye zıt düştüğü için tarihî onurumuzu yaralamıştır. Bu vebal kime aittir? Fakat bu konunun konuşulma yeri meclis olmamalıdır.
AK Parti 22 yıldır bu kara propaganda üzerinden kitlelerin inançlarını sömürüp kandırıyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde “CHP camileri ahır yaptı” kara propagandası AK Parti meclis üyesi Ali Sait Âdemoğlu, tarafından temcit pilavı gibi ısıtılıp meclis gündemine getirildi ve CHP’li meclis üyeleri provokasyona getirilmeye çalışıldı.
Ademoğlu’nun daha da ileriye giderek, “men dakka dukka” diyerek, “Bir gün kapın çalınır” imasıyla, kayyum tehdidi savurması mecliste büyük tepki topladı.
Buna karşılık, CHP Büyükşehir meclis sözcüsü Yücel Akbulut’un, Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyumun hukuki olmayıp siyasi olduğunu ifade etmesi ve eski AK Parti belediye başkan yardımcısı-meclis üyelerinden oluşturulan listenin başkan yardımcılıklarına atanmasının hukuki değil, siyasi olduğuna ilişkin değerlendirmesi, AK Parti ve MHP grubunda tepki ile karşılandı.
YERİ GELMİŞKEN BİZDE BİR NOT DÜŞELİM
Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın konuyla ilgili sözlerini hatırlatmak isterim.
"Tek Parti" döneminin camiye, mescide, tarihe, vakıf mallarına karşı hoyratlıklarını dillerine dolayanlar, devamı olduklarıyla iftihar ettikleri Demokrat Parti'nin benzer hoyratlıkları karşısında tek bir kelime bile etmiyorlar.
Belki de toplumun bir bölümünün içtenlikleri hakkında kuşku duyması, içine düştükleri bu çifte standart nedeniyledir.
Falan mahallelerdeki camilerin depo yapıldığı söyleniyor ama Menderes'in imar çalışmaları sırasında rölöveleri ve albümleri bile çıkarılmadan tarihe gömülen Mimar Sinan mescitlerinden, Beyazıt'ta yıkılan Kemankeş Kara Mustafa Paşa Camii ve Medresesi'nden bahseden Müslüman yok.
Topkapı'daki Kara Ahmet Paşa'nın Mimar Sinan eseri zarif sebilinden (ki bence istisnai bir Rönesans tipi fontanaydı, inşaat makineleriyle yıkılışını gözümle gördüm) bahseden Müslüman da yok.
Bu memleketin tahribi şu veya bu grubun işi değildir. Yaptığımız toptan bir kepazeliktir". (Milliyet Pazar Eki "Cami olmaktan çıkan camiler" başlıklı yazı).
YILMAZ’DAN İTİDAL ÇAĞRISI
Ali Sait Ademoğlu’nu yakinen tanıyan bir gazeteci arkadaşımın, konuşmasına ilişkin yaptığı değerlendirme ilginç geldi.
Aslında normalde böyle bir tarzı olmadığını daha sakin uyumlu bir kişilik olduğunu söylerken, ortamı provoke etmesi için ona bir görev verildiğini dile getirdi. Bu elbette bir iddia.
Gerilen ortamda Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, söz alarak ortamı yumuşatmaya çalıştı.
Tüm parti gruplarına seslenen Oktay Yılmaz, her kesimin hassas olduğu konuların kaşınarak gündeme getirilmesini ve ortamın gerilmesini doğru bulmadığını, konuşmacı arkadaşların sözlerine dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.
Bursa yerel siyasetinde bazı belediyelerin meclis toplantılarında yaşanan sert kavgalar Bursa Büyükşehir’de yaşanmıyor.
Bursa siyaseti de her türlü provokasyona rağmen itidali elden bırakmıyor.
Başkan Bozbey’in yerel siyasetteki deneyimi ile hiçbir zaman kaosa izin vermeyeceğine inanıyorum.
Beyler bırakın bu işleri Bursa sizden hizmet bekliyor.