Türkiye Teknik Olarak İflas Etti !

Her zaman söylerim,ekonomiyi  birkaç veriye bakarak yorumlayamazsınız.

Dolar şu tarihte bu kadardı,emekli maaşı şu kadarken, bu kadar et alınıyordu, gibi yorumlar izahtan varestedir.

Ülke ekonomisini makro olarak değerlendirmek lazım, bir ülkenin de gelirleri olduğu gibi giderleri vardır.

Sistemin kendisi devlet iken sistemi yönetenler hükümetler olur, yani işbaşındaki politikacılar.

Baştan söyleyeyim ülke iflas etmez,kötüye daha kötüye, hatta en kötüye doğru eğilim gösterebilir.

Bir de siyasetçilerin şu söylemi vardır, dibi gördük bundan sonra yukarı tırmanış olacak.

Bu durumda politikacılar genelde acı reçeteden bahsederler,tıpkı bizde olduğu gibi, kötü yönetimler sonucu vatandaş bu acı reçeteye katlanmak zorunda kalır.

Fakirleşiriz gitgide fakirleşiriz.

Porsiyonlar küçülür,eskiden rutin yaptığınız faaliyetler lüks olmaya başlar, harcamalarımız ufalır, insani olarak temel ihtiyaçları karşılamakta bile zorlanırız.

Oturduğunuz bölge şehir hatta semtler bile çevrenizde olup biteni yorumlarken dünyanın sadece sizin etrafınızda ki gördüklerinizden ibaret olmadığını anlatır.

Yani gelir ve eğitim düzeyi yüksek bir çevreniz var ise ve onlar dahi hayatlarında bir takım ekonomik sıkıntılardan bahsediyorsa, o zaman sorun çok büyük demektir.

Ekonomi insan sağlığına benzer.

Yani sadece bel fıtığı var ise yaşam kaliteniz düşer, ama böbrek rahatsızlıkları, kalbiniz, şeker hastalığının başlangıcı ,ciddi ciddi tansiyon sorunlarınızın başladığını doktorunuz size söyledi ise, çok acil eylem planına geçmeniz gerekiyor.

Ülke ekonomisi de, birçok hastalığın belirtisi gibi, önceden size sinyal göndermeye başlar.

Ülkede yargıya güven kalmamış,devlet kurumları birer birer vesayet altına girmiş,gelir dağılımı kalp ritminizin bozulduğu gibi bozulmuş,yabancı yatırımcı bırakın yatırım yapmayı ülkeden birer birer kaçmaya başlamış,borçları ödeme güçlüğü çekip ,uluslararası bankalarda notunuz düştüğü için kaynak bulmakta zorlanmaya başlamış iseniz ilaç kutusunu hazırlayın.

İlaç kullananlar bilir, şu ilaç şu hastalığa iyi geliyor ama karaciğere de zarar verir.Yani o ilaçlara bağımlılık bir artarsa bazı riskleri de gözönüne almanız gerekir.

Birebir ekonomi ile aynı.Hazine ve Maliye Bakanlığı bir taraftan kur ile mücadele ederken diğer taraftan ihracatçı isyan ediyor, hepsini geçtim, kur faiz enflasyon derken inşaat tekstil hatta otomotiv yan sanayi artık ilacın yan etkilerini ciddi ciddi hissetmeye başladı.

Umarım yanılırım ama önümüzdeki dönem yaz aylarının bitmesi ile beraber ,TÜİK gerçekçi rakamları bize sunarsa  işsizlik patlaması yaşanacağını rakamlarla göreceğiz.(Bu arada TÜİK’e göre bir kişi 4 hafta iş aramayı bırakırsa işsiz sayılmıyor.)

Ayrıca sıcak para denen illet (Tefeci parası) yani bankaların yüksek faiz uygulaması yurtdışından gelen paranın ciddi getirisi ile ülkeden çıkacak para başımıza bela olacak.Sayın Şimşek 12 milyar dolar net rezervimiz var diyor.

Bu para nereden geldi ve giderken beraberinde ne götürecek sormak lazım, yani kasanda para var ama bu paranın maliyeti bize pahalıya mal olacak.

Yazımın sonunda şunu net olarak söyleyebilirim.

Sağlıkçı ağzı ile çoklu organ yetmezliğinden yoğun bakıma girdik.

Artık hükümetin elinde eski Türkiye diye bir söylemde yok nerede ise çeyrek asırdır ülkeyi aynı iktidar

yönetiyor. 

Söyleyecek bir tek söz kalıyor .

İlk önce Allah sonra milletim bizi affetsin.