Kolon Kanseri En Sık Görülen İlk 3 Kanser Arasında Yer Alıyor

Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, 1-31 Mart tarihlerinin tüm dünyada Kolon Kanseri Farkındalık Ayı olduğunu belirtirken, kolon kanserinin önlenebilir ve erken tanı konulması halinde tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu söyledi.
 Tarih: 24-03-2025 14:40:49   Güncelleme: 24-03-2025 14:46:49
Kolon Kanseri En Sık Görülen İlk  3 Kanser Arasında Yer Alıyor

Kolon kanserinin tüm kanser vakalarının yüzde 10’unu oluşturduğunu, erkeklerde ve kadınlarda en sık görülen ilk 3 kanser türü arasında yer aldığını ifade eden Op. Dr. Servet Yetgin, kolon kanserini oluşturan bazı risk faktörlerinin bulunduğunu dile getirdi.

Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrah Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin açıklamasında, kolon kanseri için en önemli risk faktörünün yaş olduğuna dikkat çekerken, “Yaş en önemli risk faktörlerinden birisidir. 40 yastan sonra kolorektal kanserlerin görülme sıklığı artmaya başlar. Hastaların yüzde 90’ı 50 yaşın üstündedir. Kolorektal kanserlerde genetik, yani soya çekim tüm hastaların yüzde 10’nunda söz konusu iken hastaların yüzde 90’ında ailede hiç kimsede bu kanserin görülmemiş olması mümkündür. Beslenme diğer önemli bir faktördür. Kırmızı etin çok tüketilmesi, kömürde pişirilmiş kırmızı et, işlenmiş et ve et ürünleri (salam, sosis gibi), kanser riskini arttıran belli başlı besinlerdir. Obezite yani şişmanlığı 2 nemli kanseri; birisi kolorektal kanser ikincisi meme kanseri olmak üzere tetiklediği tıbben ispatlanmış bir durumdur. Sedanter hayat; hareket ve egzersizin olmadığı bir yaşam şekli pek çok hastalık gibi kanserleri de artırmaktadır. Sigara ve alkol kolorektal kanseri de arttıran olumsuz faktörlerdir” dedi.

Kolon kanserinin belirtileri hakkında da bilgi veren Op. Dr. Servet Yetgin, “Kanama; miktarı, sıklığı ne olursa olsun dışkılama sırasında kanama mutlak surette aydınlatılması gereken en önemli semptomdur. Dışkılama alışkanlarında değişiklikler diğer önemli bir belirtidir. Bir kişide son aylarda ortaya çıkan kabızlık veya ishal sebebi bulunmaya muhtaçtır. Herhangi bir nedene bağlanamayan karın ağrısı 40-50 yaş üstü bireylerde kolon kanseri belirtisi olabilir. Sebebi izah edilemeyen istemsiz kilo kaybı kolorektal kansere bağlı olabilir. Dışkılamada tam boşalamama hissi; gün içerisinde birden fazla kez dışkılama hissi ile tuvalete gidip herhangi bir dışkılama olmaması kalın bağırsağın son kısmı rektuma ait bir kanserin habercisi olabilir. Kolonoskopi kolon kanseri tanısında en önemli tanı yöntemidir. Kolon kanserini düşündürecek; başta kanama ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler olmak üzere, karın ağrısı, kilo kaybı, sık tuvalete gitme ihtiyacı, dışkı çapında incelme gibi belirti ve bulgulardan bir veya birkaçı var olan bireylerin mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurarak kolonoskopi yaptırması gerekir. Kolonoskopinin yerini tutacak, ayni doğrulukta başka bir tanı yöntemi yoktur” şeklinde konuştu.

Kolon kanserlerinin yüzde 90-95’i polip denilen bağırsak içerisindeki küçük yapıların kansere dönüşmesi ile ortaya çıktığını söyleyen Op. Dr. Servet Yetgin, Kolon kanserinin önlenebilirliği hakkında da şunları söyledi:

“Kolon kanserlerinin yüzde 90-95’i polip denilen bağırsak içerisindeki küçük yapıların kansere dönüşmesi ile ortaya çıkar. Bu nedenle eğer sağlıklı bireylerde zamanında kolonoskopi yapılarak polip varlığı araştırılırsa ve kolonoskopi de saptanacak polipler çıkarlarsa bu bireylerin kansere yakalanmasının önüne geçilebilir. Topluma bu konuda verilebilecek en önemli mesaj; 50 yaştan itibaren herkesin en az bir kez Kolonoskopi yaptırması gerektiğidir. Şayet ailede bağırsak kanseri olan akraba varsa kolonoskopi yaşı 35’e çekilmelidir. Hiçbir yakınması olmasa bile her bireyin 50 yaştan itibaren mutlaka kolonoskopi yaptırması gereklidir. Ailesinde kolon kanseri görülmüş olanların daha erken yasta ve daha siki takibi Beslenmede kırmızı et tüketiminin azaltılması, işlenmiş et ürünlerinin (salam, sosis, sucuk gibi) tüketiminin mümkünse terk edilmesi. Mangalda, kömür de pişmiş et ürünlerinin tüketilmesinin azaltılması, Obezite ile mücadele, aşırı hayvansal gıdalarla beslenmenin, seker tüketiminin minimuma indirilmesi, Düzenli egzersiz yapılarak sağlıklı zinde bir vücut halinin korunması, Sigara ve alkol tüketiminin terk edilmesi, Bol su tüketilmesi, kabızlıkla mücadele, C Vitamini, D vitamini, Omega 3 gibi doğal destekler.”

Etiketler
  Bu haber 67 defa okunmuştur.
  YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER BURSA Haberleri
HABER ARŞİVİ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI