“En büyük sorun denetim eksikliği”
Bursa’da ve hatta Türkiye genelinde bu konudaki en büyük handikaplardan birinin uygulama firmalarının denetlenmemesi olduğunu söyleyen Gülşah Özerel Yılmaz, “Ben jeoloji mühendisiyim ve ekibimizde üç mühendis daha var. Operatör belgesine sahip kendi operatörlerimiz ve diğer çalışanlarımızın hepsi son yasaya göre belgeli bir şekilde çalışıyor. Tamamen kendi makine ve ekipmanlarımızla hizmet veriyoruz ancak şu anda herhangi bir zemin iyileştirme projesi yaptırmak istediğinizde çok sayıda merdiven altı firma ile karşılaşıyorsunuz. Ne yazık ki bu işin ülkemizde belgeli bir standardı yok. Bursa ekonomisi ile ülkemizin öncü şehirlerinin başında geliyor. Kurumsal firmalar sanayi yapıları inşa ederken bu konuda oldukça hassas davranıyorlar. Konut inşaatları ise olası depremlere karşı esas riskli kısımlar. Bu yapıları inşa eden firmaların büyük çoğunluğu bu standartları gözetmeden işlerini çözmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
“Güvenilir firmalar tercih edilmeli”
Zemin etüdü ve iyileştirme işlemleri yapacak olan firmalarda aranması gereken özelliklerden bahseden Gülşah Özerel Yılmaz, “Bu firmalara öncelikli olarak makine parkuru sorulmalı. Firmanın bünyesinde çalışan ve projelerle ilgilenen bir mühendisin varlığı çok önemli. Ayrıca firma yetkilisinin mesleği çok önemli, jeoloji ya da inşaat mühendisleri gibi meslekler bu konuya hakim oluyorlar. Her makinenin belirli dinamikleri var, her makine ile her kazık ya da jetgrout işini yapamazsınız. Biz A’dan Z’ye teslim şekilde iş yapabiliyoruz. Biz çoğu zaman projelerde revizelere de gidebiliyoruz. Ben jeoloji mühendisiyim. Projenin yapılacağı zeminde projenin nasıl ilerlemesi gerektiğini okuyabiliyorum. Projeyi çizen geoteknik mühendisleri ile dirsek temasıyla ilerliyoruz. Ne yazık ki proje hayata geçirilirken yapılan testler de çoğu zaman yazıda kalıyor ve denetlenmiyor. Bu anlamda sağlam yapıların inşa edilebilmesi için doğru firmalarla çalışmak çok önemli” dedi.
“Doğru çalışmayla her zemine bina yapılabilir”
Zemin koşulları sağlandıktan sonra her türlü zemine sağlam yapılar inşa edilebileceğini belirten Gülşah Özerel Yılmaz, şunları söyledi:
“Bataklığa dahi yedi şiddetindeki depreme dayanıklı bir binayı dikebilirsiniz. Biz bunun en güzel örneğini Japonya’da görebiliyoruz. Siz bir inşaat firması olarak projenize ne kadar güvenseniz de doğru firmalarla çalışmayıp, o zemini doğru bir şekilde iyileştirmediğiniz takdirde sizin yapacağınız güvenli inşaatın maalesef ki hiçbir geçerliliği yok. Zemine uygun doğru iyileştirme yapıldığında her zemin iyileştirilebilir.”