Sağlıkta dönüşüm programları sayesinde kışkırtılmış sağlık talebi oluşturulmuş özel sağlık hizmetleri teşvik edilmiştir. 2023 yılında hekime başvuru sayısı 970 milyon olurken acil başvuru sayısı 150 milyonu aşmıştır. Bu talep kamu sağlık kuruluşlarında nitelikli sağlık hizmetinin verilememesine neden olurken çeşitli yollarla halkımız özel sağlık kuruluşlarına yönlendirilmiştir. Özel hastanelere başvurunun teşvik edilmesinin dışında kamunun yeterli yatırım yapmaması nedeniyle yoğun bakım, diyaliz, radyolojik görüntüleme hizmetleri özel sağlık kuruluşlarından satın alınır hale getirilmiştir. Denetimlerin yeteri kadar yapılamaması/yapılmaması ticari kar maksizasyonu nedeniyle onlarca bebeğimizin ölümü gibi olaylara şahit olunmuştur. Yenidoğan cinayetlerinde olduğu gibi sağlıkta çeteleşme gün yüzüne çıkmıştır.
“Hizmet Alımı” adıyla kamu hastanesinde radyoloji görüntüleme hizmetleri büyük ölçüde taşeronlaştırılmıştır. Bursa’daki MR- BT gibi görüntüleme ve raporlama hizmetleri tek bir taşeron firma tarafından karşılanmaktadır. Taşeron firma ile yapılan sözleşmeler kamuoyuyla paylaşılmamakta “ticari sır” mantığı ile gizlenmektedir. Film kalitesinde, sekanslarında ve raporlamasında ciddi hatalar, eksikler, kopyala yapıştır yöntemleri göz çarpmaktadır. Taşeron firma çok sayıda (günlük 2500 civarı) tetkik istenmesinden ve hızlı raporlandırma taleplerini gerekçe göstererek raporlama işini alt taşeronlara havale etmiştir. Öyle ki raporlarda adı geçen bir hekim Ağrı ilinde özel bir sağlık kuruluşunda çalışıyor görünürken Antalya’da ikamet etmekte ama Bursa’daki MR-BT raporlarını yazmaktadır.
Bursa Tabip Odası ve TTB olarak taşeronlaşmaya karşı olduğumuzu bir kez daha belirtip, BT ve MR raporlamalarının kamuda istihdam edilen radyoloji uzmanları tarafından yapılması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Ama bu verili durum için;