Gemlik Körfezi’nde Pazartesi günü meydana gelen ve başta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi’nin tamamında hissedilen deprem, endüstriyel tesislerdeki deprem tedbirlerini yeniden hatırlattı.
Deprem ve doğal afet güvenliği konusunda elektrik tesisatları ile alınması gereken önlemler hakkında açıklama yapan Elektrik Mühendisleri Derneği (ETMD) Bursa Temsilcisi Olgun Karabiber, “Son yıllarda yıkıcı etkiler yaratan büyük depremlerle sarsılan ülkemizde, yaraları sarmak ve sonraki muhtemel depremlere hazır olmak adına önemli adımlar atması gerekmektedir. Türkiye topraklarının yüzde 92'si deprem kuşağındadır ve bunun da yüzde 66'lık bölümü 1. ve 2. derece deprem bölgesidir.
Bilhassa endüstriyel tesislerin ve sanayi üretiminin yoğun olduğu Marmara Bölgesi’ndeki İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya gibi illerimiz ciddi tehlike altındadır” dedi.
DEPREM ÖNCESİ ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER NELERDİR?
Açıklamasında depremin yıkıcı etkisini elektrifikasyon yönüyle değerlendiren Elektrik Mühendisleri Derneği Bursa Temsilcisi Olgun Karabiber, tedbirlerin deprem öncesi alınması gerektiğini ifade ederken, “Bina tasarımlarında tesisat gibi yapısal olmayan unsurların sismik bakımdan izole edilmesi kimi projelerde ihmal edilebilmektedir. Acil durum ve enerji sistemleri, yangın boruları, yakıt hatları gibi tesisat birimleri deprem anında mutlaka koruma altında olması gereken unsurlardır. Elektrik tesisatlarının sismik koruma altında olması deprem öncesinde alınması gelen tedbirlerin başında gelir.
Depremin hemen ardından hayati fonksiyonları sürdürecek ünitelerin devre dışı kalmaması için ihtiyaç duyulacak elektrik enerjisini temin etmek bakımından sismik koruma son derece önemlidir” şeklinde konuştu.
Yapısal elemanlardan sayılmayan bina tesisat unsurlarının malzeme ve montaj standartlarının sismik yükleri taşıyacak şekilde belirlenmesine dair iş ve işlemlerin, sismik koruma olarak adlandırıldığını belirten Elektrik Mühendisleri Derneği Bursa Temsilcisi Olgun Karabiber açıklamasını şöyle sürdürdü;
SİSMİK MONTAJ ÖNLEMLERİ ÖNGÖRÜLEN DONANIM (CİHAZLAR)
“Ana panolar, kompanzasyon tabloları, motor kontrol panoları, sayaç panoları/tabloları, otomatik transfer anahtarlama düzenleri (ATS), kontrol panoları, data kabinetleri, aydınlatma armatürleri, kesintisiz güç kaynakları ve batarya rafları, jeneratörler, jeneratör günlük yakıt tankları, prefabrik og trafo merkezleri, orta gerilim hücreleri, transformatörler, busbar enerji dağıtım sistemleri, kablo taşıyıcılardır. Sı̇smı̇k montaj önlemlerı̇nde, esnek olmayan doğrudan bağlantı ile zemine bağlamaya, donanımın sismik izolatörler ile montajına, duvara doğrudan bağlı cihazların sismik korumasına, titreşim yalıtımı yapılmamış̧ asılı ekipmanda sismik halat veya çelik profil ile sismik koruması ile aydınlatma armatürlerinin sismik korumasına dikkat edilmelidir.”
Elektrifikasyon uygulamalarının depremsellik yönüyle standartlar çerçevesinde yapılması gerektiğine de vurgu yapan Olgun Karabiber, açıklamasını “Elektrik tesisatlarındaki sismik dayanım gerektiren ilgili donanımın (cihazların) sismik dayanım deneyleri EN 60068-3-3 standardı gerekleri doğrultusunda “Bağımsız Uluslararası Akredite” bir laboratuarda gerçekleştirilmiş olmalıdır. Elektrik tesisatlarının sismik koruması ile ilgili inşaat grubu başta olmak üzere ilgili tüm disiplinler arası koordinasyon çok sıkı bir şekilde sağlanmalıdır. Sismik dayanım gerektiren donanım, sismik koruma elemanlarının, ürünlerinin özellikle teknik şartname ve keşif özetlerinde ayrıntılı olarak tanımlanmalıdır. Tesisatlarda kullanılacak donanımların doğru şekilde tesis edildiğinden emin olunması, ancak şantiyedeki
uygulamaların uzman sismik tasarım mühendislerinin gözetiminde yapılması sayesinde mümkün olabilmektedir. Sismik koruma sistemleri standart bir test ve devreye alma uygulamasına olanak vermediğinden, bu sistemlerin hassas ve titiz bir şekilde uygulanması, sistemin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için olmazsa olmaz bir şarttır” diyerek tamamladı.