Bu ülkenin zenginleri, 2026’da uluslararası ticaret yapma ihtimalleri zayıfladığı için bu yasa gündeme gelmiştir” dedi. Yasanın özünde karbon ticaretiyle ilgili olduğunu söyleyen Sarıbal, bu düzenlemenin doğal kaynakların sömürüsünü sürdürmeye yönelik bir sermaye dayatması olduğunu savundu. Sarıbal, “İklim Kanunu, iktidarın iş birlikçileriyle ortak iş yapma kültürünün yansımasıdır” diye konuştu.
ÖNCE EKOLOJİK SUÇLARI TANIMLAYAN YASA GEREKLİ
Milletvekili Sarıbal, büyümenin ciro artışına, bunun da doğrudan daha fazla üretim ve rekabet anlayışına işaret ettiğini belirtti. “Rekabet ve verimlilik üzerinden bir çevre yasası hazırlarsanız, doğayı sömürmekten başka çareniz kalmaz” diyen Sarıbal, bu anlayışın 4. evre sanayi devrimi adı altında az gelişmiş ülkelerin doğal yapısını ve kaynaklarını sömürmeyi amaçladığını söyledi. Avrupa ülkelerinin ekokırımı ve ekolojik suçları önlemek için yasal düzenlemeler yaptığını belirten Sarıbal, “Öncelikle ekolojik suçları tanımlayan ve önleyen bir yasanın Meclis’ten geçmesi gerekiyor. Siz demokrasi için, özgürlük için, adalet için sokağa çıkan çocukları Anayasada var olan haklarını kullanırken zorla içeri tıkıyorsunuz. Ancak burada doğamızı, ormanımızı, toprağımızı, suyumuzu kirleten herkesi ödüllendiriyorsunuz. Bu yasa ülkemizi açık ve net bir şekilde kirletme yasasıdır” dedi.
“KAPİTALİST VAHŞİ SÖMÜRGE DÜZENİNE HEP BİRLİKTE İTİRAZ EDECEĞİZ”
Konuşmasında, nükleer silah yatırımlarına ve silah sanayisi üzerinden geliştirilen emperyal kalkınma modellerine değinen Sarıbal, “Dünyada silaha en büyük yatırımı kim yapıyor? Eğer nükleer silaha, silah sanayisine yatırım yapıyorsanız ve bunu emperyal bir kalkınma modeli olarak kurguluyorsanız; başta Gazze ve Ukrayna olmak üzere bu yatırımı savaşlarda kullanıyorsanız, bu sistemin adı çok açıktır: vahşi liberal düzenin kendi çıkışına yol açma modelidir. Bir kanunda 21 kez ‘sermaye’, 34 kez ‘rekabet’, 78 kez ‘tahsisat’ geçiyorsa; o kanun halkın değil, çıkar gruplarının kanunudur. O kanun doğayı koruyan değil, doğayı katleden bir kanundur. O kanun temiz suyu değil, kirli suyu getirir. O kanun yoksulluğu azaltmaz, artırır. O kanun işsizliği çözmez, büyütür. Bu kapitalist vahşi sömürge düzenine hep birlikte itiraz edeceğiz” diye konuştu.