Milletvekili Sarıbal, kanun teklifi gerekçesinde; “Hicri 10 Muharrem 61 (miladi 10 Ekim 680) tarihinde Kerbela’da Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin başta olmak üzere ehlibeyt çocuklarından ve ehlibeyt taraftarlarından toplam 72 kişinin şehit edilmesi yüzyıllardır İslam aleminin kanayan bir yarasıdır. Bu olay Alevilerin inanç ve ibadetlerinin de belirleyici öğesi ve ilkesi olmuştur. Aleviler her yıl 1 Muharrem’den 12 Muharrem’e kadar oruç tutar ve Kerbela şehitleri ile 12 İmamlar aşkına matem yaşarlar. Muharrem’in 13’üncü gününde ise Kerbela‘da Yezid’in ordusu tarafından susuz şehit edilen Kerbela şehitlerinin ruhuna aşure pişirir, kurbanlar keserler ve dağıtırlar. Aşurelerin pişirildiği, kurbanların kesildiği ve dağıtıldığı Ehli Beyt soyundan olan Mürşitlerin, Pirlerin (Dedelerin) ve aile büyüklerinin ziyaret edildiği bugünde bütün aile bireylerinin bir arada olması çok önemlidir. Alevi inancının önemli bir günü olan Muharrem Ayı’nın 13’üncü gününde Alevilerin de inanç özgürlüklerini yaşaması, Anayasa’nın inanç özgürlüğü ve eşitlik ilkesinin bir gereğidir. Ancak bugüne kadar Alevi vatandaşlarımızın bu inançsal ritüellerini kamusal alanda özgürce ve rahatlıkla yerine getirmelerine imkan sağlayacak düzenlemeler yapılmamış, kutsal günlerin takvimsel ve yasal çerçevede tanınması sağlanmamıştır” ifadelerini kullandı. Milletvekili Sarıbal, aynı zamanda Alevi vatandaşların bu kutsal günü yaşarken karşılaştıkları zorlukları da vurguladı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. ve 24. maddelerine de atıfta bulunarak, inanç özgürlüğünün anayasal bir güvence olduğunu belirtti.
Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesi ile diğer ülkelerdeki uygulamalara örnek veren Sarıbal, bu tür düzenlemelerin çok inançlı toplumların bir arada barış içinde yaşamasını sağladığını ifade etti. Kanun teklifinin, Türkiye'nin çok kültürlü yapısına ve laiklik ilkesine dayalı eşit yurttaşlık anlayışına katkı sunacağını belirten Sarıbal, “Aşure Günü’nün dini bayram ilan edilmesi; toplumsal barışı güçlendirecek, farklı inançların bir arada yaşama kültürünü destekleyecek ve devletin tüm yurttaşlarına eşit mesafede durduğu yönündeki güveni pekiştirecektir” dedi.